En yakınımda oturan, arada sırada ateş istemek için küçük maşasıyla nargilenin camını tıklatan yaşlı adama yanaştım ve lafa girdim. Arkadaşlarımın Avrupalı olduklarını, şehrimizin eski hikayelerini merak ettiklerini, şehrimizin eski hikayelerini merak ettiklerini, eğer lütfedip anlatırlarsa hepimizi mutlu edeceklerini söyledim. Yaşlı adam uzun uzun yüzüme baktıktan sonra şöyle dedi: "Ne öğrenmek istiyorlar? İstanbul Boğazı'nın nasıl yapıldığını mı, altında kayıklarla gezilen sudan bir şehir olan eski mabedin esrarını mı yoksa köpeklerin hikayesini mi?