Quote from : Heba Book

Yeşil kokular saçan nemli bir sessizlikti bu, karanlık bir sessizlikti, çeşitli engebeleri, çeşitli kapıları ve koridorları varmış gibi görünen derin ve meçhul bir sessizlikti ve Ziya o anda bu sessizliğin gelip içine dolduğunu hissediyordu adeta. Derken, bir daha asla var olmayacak olan yeryüzünün ilk sessizliğini düşündü orada ve yanı başında oturan birisi varmış gibi, hakikaten, acaba o sessizlik nasıl bir şeydi, diye mırıldandı. Sonra, yoksa daha sonraki sessizliklerin hepsi irili ufaklı parçalar halinde hep o yeryüzünün ilk sessizliğinden mi kopup geliyor diye düşündü bir süre. Hatta bazı sessizlik çeşitlerini de geçirdi içinden; bir çocuk telaşıyla, acı sessizlik, ıslak sessizlik, derin sessizlik, ince sessizlik, ağır sessizlik, uzak sessizlik, dolu sessizlik, sıcak sessizlik diye peş peşe bir hayli saydı.


Share this: